Bağımlı kişilik bozukluğu, bir kişinin aşırı derecede başkalarına ve onların bakımına bağımlı olduğu, kendini aciz ve yetersiz hissettiği, karar verme ve sorumluluk alma konusunda güçlük çektiği bir kişilik bozukluğudur.
Bağımlı Kişilik Bozukluğu DSM-5 Tanı Kriterleri
Bu bozukluğun tanı kriterleri arasında başkalarından güvence almadan karar verme zorluğu, yaşamının çoğu alanında sorumluluktan kaçınma, fikir ayrılığı durumunda sessiz kalma, kendi yeteneklerine güvensizlik ve başkalarının onayını almak için aşırı taviz verme gibi özellikler bulunur.
Bağımlı Kişilik Bozukluğu Nedenleri
Bağımlı kişilik bozukluğunun nedenlerinin tam olarak bilinmediği ancak genetik yatkınlık, çevresel faktörler ve gelişimsel etkenlerin rol oynadığı düşünülmektedir. Örneğin, otoriter veya aşırı koruyucu ebeveynler, çocukluk döneminde ayrılma anksiyetesi yaşayanlar bu bozukluğa yatkın olabilirler.
Bağımlı Kişilik Bozukluğu Genel Görünümü
Bağımlı kişilik bozukluğu olan bireyler, sürekli olarak başkalarına bağımlı bir ilişki arayışı içindedirler. Kendi başlarına karar verme ve sorumluluk alma konusunda güçlük çekerler ve genellikle kendilerini aciz ve yetersiz hissederler. Bağımlı oldukları kişilerin isteklerine uymakta ve onları memnun etmekte yoğun bir şekilde çaba gösterirler.
Bağımlı Kişilik Bozukluğunda Yerleşik Düşünceler
Bu kişiler genellikle “Bana ne yapmam gerektiğini söyleyecek birinin her zaman yanımda olmasını isterim” gibi düşüncelere sahiptirler. Ayrıca “Tek başıma olunca kendimi çaresiz ve yalnız hissediyorum” gibi ifadeler de sıkça görülebilir.
Bağımlı Kişilik Bozukluğu Tedavisi
Bağımlı kişilik bozukluğunun tedavisinde genellikle psikoterapi kullanılır. Bilişsel davranışçı terapi, şema terapi ve dinamik terapi gibi yöntemler bu tedavide sıklıkla kullanılan yaklaşımlardır. Terapinin ana hedefi, kişinin kendine olan güvenini artırmak, düşüncelerini ifade etme becerisini geliştirmek ve bağımsızlık kazanmasına yardımcı olmaktır.