Obsesif kompulsif kişilik bozukluğu duygusal katılık, düzenlilik, ısrarcılık, inatçılık, aşırı kontrol ve mükemmeliyetçilik ile karakterize edilen bir kişilik bozukluğudur.
Obsesif Kompulsif Kişilik Bozukluğu DSM-5 Tanı Kriterleri
- Yapılan etkinliğin asıl amacını unutturacak derecede ayrıntılar, kurallar, listeler, sıralama, organize etme ya da program yapma ile uğraşır durur.
- İşin bitirilmesini zorlaştıran bir mükemmeliyetçilik gösterir (örneğin kendisine özgü aşırı katı ölçütler karşılanamadığı için bir tasarıyı tamamlayamaz).
- Boş zamanlarını değerlendirme etkinliklerinden ve arkadaşlıklarından yoksun kalacak derecede kendisini iş ya da üretkenliğe adar (ekonomik gereksinmeleri ile açıklanamaz).
- Ahlak, doğruluk ya da değerler gibi konularda vicdanının sesini aşırı dinler ve esneklik göstermez (kültürel ya da dinsel özdeşimi ile açıklanamaz).
- Özel bir değeri olmasa bile eskimiş ya da değersiz şeyleri elden çıkartamaz.
- Başkaları, tam olarak kendisinin yaptığı gibi yapmayı kabul etmedikçe görev dağılımı yapmak ya da başkalarıyla birlikte çalışmak istemez.
- Para harcama konusunda hem kendisine, hem de başkalarına karşı cimri davranır; para, gelecekte ortaya çıkabilecek felaketler için biriktirilmesi gereken bir şey olarak görülür.
- Katı ve inatçıdır.
Obsesif Kompulsif Kişilik Bozukluğu Nedenleri
OKKB’nin nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte çoğu araştırmacı, tek bir nedenden ziyade biyopsikososyal bir nedensellik modeli önermektedir. Genetik , kültürel faktörler, yetiştirilme tarzı ve çocukluk döneminde aşırı kontrol edici ve korumacı bir ailede yaşamak bu bozukluğun gelişmesinde rol oynar.
Bu bozukluğa sahip bireylerin fazlasıyla kontrol edici veya aşırı korumacı ebeveynler tarafından yetiştirilmiş oldukları, dolayısıyla sert bir şekilde cezalandırıldıkları, itaatkar ve mükemmel olmaya çalışarak bu cezalandırmayı önlemeye çalıştıkları da söylenmektedir
Obsesif Kompulsif Kişilik Bozukluğu Genel Görünümü
Obsesif kompulsif kişilik bozukluğu sahip kişiler herhangi bir saplantı veya takıntısı olmasa da her şeyin belirli bir şekilde yapılması gerektiğine ilişkin ısrarcı inançları bulunmaktadır; bu kişiler mükemmeliyetçidir ve uzlaşılması güç insanlardır. Başkalarının fikirleriyle uzlaşmakta zorluk çekerler çünkü onlara göre tek bir doğru yol vardır. Başkalarının bakış açısını kabul etmeleri ve davranışlarında olduğu gibi düşüncelerinde de değişiklik yapmaları neredeyse mümkün değildir.
Fikirleri, eylemleri ve tutum konusunda değişikliğe gitmemeleri ya da taviz verememeleri ilişkilerdeki kişileri zor bir duruma sokar. Katı kurallara aşırı bağlılık gösterdikleri için sosyal hayata uyum sağlamakta güçlük çekebilir.
Kurallara ve önemsiz ayrıntılara özen gösteren bu kişiler kendilerini ve etrafı sürekli kontrol etmeye odaklıdır. Olası hatalar için sürekli yaptıkları kontroller, işin amacını unutup detaylarla fazla ilgilenme nedeniyle işi zamanında bitirememeleri ve gecikmelerin yaşanması muhtemeldir.
Bu kişiler yüksek standartlarını başkalarına dayatma eğilimindedir. Birlikte çalıştığı, yaşadığı kişiler eğer bu standartlara uygun davranmazlarsa fazlasıyla eleştirel olabilirler. Ahlak, etik veya değerler konusunda da asla esnek değildirler, hem kendilerini hem de başkalarını katı ahlaki ilkelere uymaya zorlarlar.
Kişilerarası ilişkilerinde son derece dikkatlidirler. Başkalarıyla etkileşime girerken çok az spontane davranırlar ve konuşmalarını aşırı dikkatle inceleyerek konuşmalarının katı , resmi ve sade standartlara uymasını sağlarlar. Samimi olmaktan uzak dururlar ve sevdiklerine bile çok fazla sevgi gösteremezler. Kendini keşfetmeyi zaman kaybı olarak görürler ve duygusal insanlara karşı tepeden bakan bir tavır sergilerler.
Bu bozukluğu olanların cimri olma ve para biriktirme eğilimi vardır. Ayrıca artık ihtiyaç duymadıkları nesneleri atmakta büyük zorluk çekerler çünkü gelecekte tekrar işe yarayabileceğini düşünürler. Bunun yanı sıra gerçekte sahip oldukları finansal kaynakların çok altında bir yaşam standardı benimseyebilirler.
Bu bozukluğa sahip olan insanlar, mükemmelliği korumaya takıntılıdır. Oluşturdukları mükemmeliyetçilik ve son derece yüksek standartlar, kendilerine zarar verir ve hedefleri ve görevleri tamamlamada gecikmelere ve başarısızlıklara neden olabilir. Her hata, itibarlarını ömür boyu lekeleyecek büyük bir felaket olarak düşünülür. Bu yüzden potansiyellerini sınırlayarak, hemen başarılı olmadığı faaliyetlerden kaçınabilir veya bırakabilir.Bu aşırı mükemmeliyetçilik kaygıya, yeme bozukluklarına ve diğer fiziksel ve zihinsel sorunlara yol açabilir.
Bu bireyler genellikle ekonomik zorluklarla açıklanamayan bir şekilde “çalışmaya” aşırı bağlılık gösterirler, boş zaman etkinlikleri ve arkadaşlarla vakit geçirmekten ziyade çalışmayı tercih ederler. Tatillerde bile “zaman kaybetmekten” kaçınmak için boş durmaz, yapılacak yeni işler arar bulurlar.. Disiplinli olmaları ve çok çalışmaları nedeniyle başarılı olabilirler ancak aynı zamanda kararsız olmaları ve taleplerinin çok olması nedeniyle iş yerinde sevilen ve tercih edilen kişiler olmayabilirler. Buna ek olarak, başkalarıyla birlikte çalışmaktan ziyade tek başlarına çalışmayı daha çok tercih ederler.
Obsesif Kompulsif bozukluğundan farklı olarak bu bozuklukta kişi kendinde bir sorun olduğunu düşünmez. Kendi mükemmelliyetçiliğin normal olduğunu ve diğer insanların da bu şekilde olması gerektiğine inanır. Obsesif kompulsif bozukluğunda ise kişi yaptığı şeylerden rahatsızlık duyar ve bir sorun olduğunu genel olarak düşünür.
Obsesif Kompulsif Kişilik Bozukluğunda Yerleşik Düşünceler
“Kontrol kaybı, kabul edilebilir bir şey değildir.”
“Değerli hissetmek için hata yapmaktan kaçınmalıyım çünkü hata yapmak başarısız olmaktır.”
“Doğru ve yanlış davranışlar, kararlar ve duygular vardır.”
“Kendimi kontrol ettiğim kadar çevremi de kontrol etmeliyim.”
‘’Yaşamın düzgün bir şekilde yaşanabilmesi için kurallara ihtiyaç vardır.’’
Obsesif Kompulsif Kişilik Bozukluğu Tedavisi
Obsesif kompulsif kişilik bozukluğunda psikoterapi temel tedavi seçeneğidir.Bilişsel davranışçı terapi ,şema terapi ve dinamik terapi tedavide kullanılan yöntemlerdendir.