Sanrılı bozukluk, genellikle nadir görülen bir ruhsal hastalıktır. Sanrısal bozukluk, sanrılarla birlikte belirgin halüsinasyon, düşünce bozukluğu veya duygu durum bozukluğu gibi diğer psikotik semptomları içermez. Sanrılar genellikle psikozun belirgin bir göstergesi olup, non-bizarre (gerçek hayatta meydana gelen) veya bizarre (gerçekçi olmayan) olabilir. Kişiler, sosyal işlevselliklerini devam ettirebilir ancak sanrılar ilişkilerinde bozulmalara neden olabilir. Tanı, sanrıların içeriğine ve etkilediği kişinin işlevselliğine dayanır. Sanrısal bozukluk olan kişiler genellikle yüksek işlevsellik gösterir ve bilimsel çalışmalar, algısal akıl yürütme alanlarında bozukluk gösterebileceğini göstermektedir.
Risk Yaratan ve Sebep Olan Etmenler:
- Göçmenlik
- Düşük sosyoekonomik düzey
- Boşanma (özellikle kadınlarda)
- Bekarlık (özellikle erkeklerde)
- İleri yaş
- Aile öyküsü
- Genetik faktörler ve beyindeki nörotransmitterler (özellikle dopamin)
Sınıflandırma:
Sanrısal bozukluk, sanrıların içeriğine göre çeşitli alt tiplere ayrılabilir. DSM-5’te yer alan altı ana tanı tipi:
- Erotomanik tip
- Görkemli tip
- Kıskanç tip
- Zulüm tipi
- Somatik tip
- Karışık tip
- Belirlenmemiş tip
Popüler Kültürde:
Sanrısal bozukluk, sinema ve televizyonda sıklıkla temsil edilmiştir. Örneğin, 2010 yapımı “Shutter Island” ve Hint filmi “Anantaram” gibi yapımlarda sanrılı bozukluğa sahip karakterlerin yaşam öyküleri anlatılmıştır.
Tedavi:
Sanrılı bozukluğun tedavisi ayaktan veya yatarak yapılabilir, ancak kişinin kendine veya çevresine zarar verme riski varsa yatırılarak tedavi önerilir. Sanrıların doğası gereği, içgörü yönelimli terapi etkili olmayabilir. Antipsikotik ilaçlar genellikle tedavide kullanılır ve yanıt vermeyen durumlarda antidepresanlar veya elektrokonvulsif terapi gibi diğer tedaviler denenebilir.
Hastalığın Seyri:
Doğru tedavi ve hasta-hekim işbirliği, sanrılı bozukluğun yönetiminde önemlidir. Antipsikotik kullanımı genellikle iyi yanıt verir ve depresyonun eşlik ettiği durumlarda tedavi başarısı artar. Ancak, hastalık tekrarlayabilir, bu nedenle düzenli kontrol muayeneleri önemlidir.